yuce sevgim
  Sevginin gucu
 

 

Sevginin Gücü


Bir varmış, bir yokmuş. Ada ülkelerinden birinde, dünyanın en zengin çiçek türleri yetiştiriliyormuş. O kadar çok çiçek yetiştiriliyormuş ki ülkenin en önemli geçim kaynağını oluşturuyormuş. Ülkenin üçte iki coğrafi alanı çiçek tarlalarından oluşuyormuş. Çiçeklerin yetiştirilmesinde mektepli bahçıvanlar çalışıyormuş. Tarım mühendislerinin denetimindeki bahçıvanlara, belli dönümlerde ekili olan çiçeklerin her tür sorumluluğu verilmiş. Çiçek tarlalarında o kadar çok renk ve türde çiçek varmış ki kokuları bir yana görüntüleri bile insanın başını döndürecek güzellikteymiş.

Çiçekler arasında eşi benzeri olmayan Latoye adında bir çiçek varmış. O çiçeği kimse sevmiyormuş. Yaşıtları defalarca çiçek açmış olmasına rağmen o bir kez bile çiçeğinin nasıl bir güzellik olduğunu gösterememiş. Etrafındaki çiçekler onunla sürekli alay ediyormuş. Bahçıvan bile onu söküp atmaya yeltenmiş. Ama her defasında bir güç onu engellemiş.

Latoye sürekli mutsuzmuş. Ağladığı günlerin sayısını bile unutmuş. Sevgiye hasretmiş. Etrafındaki çiçeklere gösterilen ilginin onda birine de razıymış. Ama nerde?

Bir gün beklenmedik bir gelişme olmuş. Latoye`nin de ekili bulunduğu tarlanın sorumluluğu ilk kez mektepsiz istihdam edilen bir gence verilmiş. Genç adam, bahçıvanlar tarafından sürekli dışlanmış. Onun başarısız olması için bahçıvanlar ellerinden geleni ardına bırakmamışlar.

Genç bahçıvan, her tür olumsuzluğa rağmen işine dört elle sarılmış. İlk günden itibaren Latoye dikkatini çekmiş. O, Latoye`nin çok değerli bir çiçek olduğunu, mektepsiz olmasına rağmen anlamış.

Bahçıvanın, Latoye`ye göstermekte olduğu sevgi, diğer çiçekleri kıskandırmaya başlamış. Çiçekler, böylesi bir sevgiyi o güne kadar hiç görmemişler. Bahçıvanlar bile genç adamın Latoye`ye olan ilgisini farketmişler. Genç adamın bekar oluşu, bahçıvanların alay konusu olmuş: Onun için “Bula bula beş para etmeyen çiçekle arkadaş olmuş!” diyorlarmış.

Genç adamla Latoye çok iyi arkadaş olmuşlar. Gencin sevgisi, Hasan DAVUTOĞLU`nun, “Güzeli yaşatan güzelliklerdir” özdeyişini doğrularcasına Latoye`ye can vermiş. Kimsenin beğenmediği, hatta sökülerek yaşamına son verilmek istenen Latoye, çiçek vermeye başlamış. Öyle çiçekler açıyormuş ki kokusu ada geneline, güzelliği dünyaya ün salmış.

Latoye`ye değer üstüne değer biçilmeye başlanmış. Etrafındaki çiçekler, güzelliği bozulmasın düşüncesiyle sökülmüş. Dünyanın her kıtasından turistler bir tek onu görmek için geliyormuş.

Latoye bu kadar yoğun ilgiden sıkılmaya başlamış. En çok da ona hayat veren genç bahçıvanın, “Dünyanın en güzel çiçeğine bakacak eğitime sahip değildir” gerekçesiyle işten atılmasına üzülüyormuş.

Genç adam, her gece demir parmaklıkları aşarak gizlice Latoye`yi ziyaret ediyormuş. Her ziyaretinde ona olan sevgisini artırarak gösteriyormuş. Bir sefer bile kendi üzüntülerini, Latoye`yi mutsuz etmemek için anlatmamış.

Latoye, yıllarca özlemini duyduğu gerçek sevginin genç adamın da ihtiyacı olduğunu anlamış. “Sana, senden fazla değer veriyorum!” diyen genç adam için dua etmeye başlamış. “Allah`ım” diyormuş Latoye, “Mutlu olabilmek için etrafımdaki çiçeklere gösterilen ilginin onda birine bile razıyken dünyanın en güzel çiçeği oluverdim. Bana kim olduğumu öğreten, bana hiçbir çiçeğin sahip olamacağı sevgiyi veren o genç adamı mutlu etmek istiyorum. Dünyanın en güzel çiçeği olmaktansa onun kölesi olmaya razıyım!”

Bir gece, Latoye`yi, her zamanki saatte ziyaret etmeye hazırlanan genç adamın kapısı çalmış. Genç adam, birisini beklemiyormuş. Doğrusu, gecenin bir vakti evine misafir gelmesine değil, Latoye`ye yapacağı ziyaretin gecikebileceğine üzülmüş. Merakla kapıyı açmış. Karşısında dünyanın en güzel bayanı duruyormuş. “Merhaba!” demiş, gülümseyerek, “Benim adım, Latoye. Senin hayat verdiğin çiçek!”

Genç adam ne yapacağını şaşırmış. Yeşil gözleri, bayanın mavi gözlerine takılıp kalmış. Kendine gelmesi saatler almış.

Latoye, dışlanmışlıktan dünyanın en güzel çiçeği olmasını sağlayan genç adama sevgisini vermiş. O da Latoye`ye, “Seni, sen olduğun için sevdim. Ömrümün geri kalan bölümünü sadece sana güzellikleri yaşatmak için ayırmak istiyorum. Benimle evlenir misin?” diye sormuş. Masal bu ya yıllarca özlemini duydukları sevgiye kavuşan gençler, ömür boyu mutlu yaşamışlar. Bir de kızları olmuş. Adını, Sevgi koymuşlar...







 

 

 

 
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol